Çad’da Bir Osmanlı Torunu

Çad’da insani yardım faaliyetlerimiz devam ederken bir yandan da Dernek Başkanımız Mustafa Yıldız bölgenin tarihi, sosyal ve kültürel geçmişine ilişkin önemli aktarımlarda bulunuyor.

Çalışmaları denetlemek, çeşitli görüşmelerde bulunmak ve projeler gerçekleştirmek için periyodik olarak Çad’a gidip gelen Başkanımız Yıldız, Abaşe şehrindeki Osmanlı torunlarından Muhammed Emin Türkay ile görüşmesini şöyle anlattı:

“Muhammed Emin Türkay Çad’ın Abaşe şehrindeki Osmanlı torunlarından… Ziyaretimize geldi. Dedesi geride kalan 8 Osmanlı askerinden birisiymiş. Abeşe’de “Cenine Türk” (Türk Bahçesi) mahallesi adında bir mahalle var. Büyük çoğunluğu burada yaşayan yaklaşık 130 aileden oluşan bu topluluğa Türkaylar deniliyor. Türkaylar kendilerini Çadlı Türkler olarak nitelendiriyorlar.

Osmanlı-Çad ilişkileri 1600’lerden itibaren başlamış. Osmanlı buraya mühendisler, mimarlar ve askeri eğitim verecek askerler yollamış. Bölge halkına bina yapmayı, tuğla yapmayı, esans yapmayı, silah yapmayı ve pek çok alet edevat yapmayı öğretmişler. Osmanlı mimar ve mühendislerinin yaptığı pek çok bina Fransızlar tarafından tahrip edilmiş. Geride Vedday Sultanının Sarayı, Ulu Cami ve Şahir giriş kapısı gibi az sayıda yapı kalmış. Ayrıca TİKA tarafından düzenleme yapılan bir şehitlik / mezarlık bulunuyor. Ailenin elinde üzerinde Türkçe yazılar olan, silah sandığı, ibrik, at eğer takımı, asker içtima borazanı, kılıç vs. gibi bazı eşyalar kalmış. Muhammed Emin Türkay çok fazla kelime hatırlayamasa da bazı Türkçe kelimeler kullanılıyormuş.”

Çad’da Konyalı Bir Alim

Dernek Başkanımız Mustafa Yıldız daha önce de şöyle ilginç bir aktarımda bulunmuştu.

“Dün bilvesile Milli Eğitim bakanı ile Çad’da kullanılan Türkçe kelimeler üzerine konuşurken, ilginç bir şey öğrendim. Çad’da el-Kuni lakaplı insanlar var. Kelimenin hangi dilden geldiğini bilmediğim gibi ne anlama geldiğini de bilmiyordum. Bakan bey bu kelimeden söz ederek bunun ‘Hafız’ anlamında kullanıldığını, Çad’da Kur’an’ı ezberleyenlere ‘Kuni’ denildiğini söyledi.

Eskiden kendisi de bu kelimenin nerden geldiğini merak etmiş ve bir gün kayınpederi olan Melik Faysal Üniversitesi’nin kurucu rektörüne neden hafızlara ‘Kuni’ denildiğini sormuş. Aynı zamanda bir Arap Dili uzmanı olan kayınpederi: ‘Vaktiyle buraya Osmanlı döneminde Anadolu’daki Konya şehrinden bir alim gelmiş, insanlara hafızlık eğitimi vermiş, bu yüzden daha sonra hafız olanlara o alime nispetle Kuni, yani Konyalı denilmeye başlamış’ demiş. Meğer Çad’daki Kunilik (hafızlık) ile bizim Konya arasında böyle bir alaka varmış.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir